Kayıtlar

Bağırsak mikropları uyku düzenimizi nasıl etkiliyor?

Resim
  NORMAL UYKUNUN ANAHTARI: BAĞIRSAK MİKROPLARI Sonbaharın ve kışın gelmesiyle, birçok insan yiyecek ile uyku arasındaki ilişkiyi düşünmeye başlar. Japonya’daki Tsukuba Üniversitesi’ndeki Profesör Masashi Yanagisawa önderliğindeki araştırmacılar bu denklemdeki önemli aracıya odaklanabileceklerini umuyorlar: Bağırsaktaki bakteriyel mikroplar. Fareler üzerinde yaptıkları detaylı çalışma gösterdi ki bakteri; çevresini ve bağırsağın içeriğini değiştirebiliyor, bu da uyku gibi davranışları büyük ölçüde etkiliyor. Deneyin kendisi oldukça basitti. Araştırmacılar bir grup fareye dört hafta boyunca fareleri bağırsak mikroorganizmalarından mahrum bırakacak güçlü bir antibiyotik karışımı verdiler. Sonra bu fareler ile bu farelerle aynı diyete sahip kontrol farelerinin bağırsak içeriklerini karşılaştırdılar. Sindirim, yiyecekleri metabolit denen parça ve tanelere parçalar. Araştırma ekibi mikrobiyotadan yoksun farelerin ve kontrol farelerin metabolitlerinde önemli farklar buldu. Profesör Yanagisawa

Dokunma duyusunda optik sensörler

Resim
    Fiber optik sensörler ile dokunma duyusu Cornell Üniversitesinde araştırmacılar gerilme, baskı, ve bükme gibi hissleri belirleyebilen, insanın dokusuna benzer gerilebilen sensorları geliştirdiler. Deformasyon eğilebilir fiber optik sensorlar içinde olan, optik patikalarda değişikler sayesinde ölçülenebilir, ''Dokunuş'' duygusu sağlamak ile, sensörler tıbbi yumuşak robotlar veya protezler için fazla işlevselliği ekleyebilmektedir. Aynı zamanda fizyoterapi ve spor tıp alanında güçleri ölçebilmek için yararlıdır. Makinelerin cildin dokunsal hissini taklit ederek çevrelerini fiziksel olarak hissetmelerine ve keşfetmelerine izin vermektedir. Şu anda aktif olarak devam eden bir araştırma alanıdır. Potansiyel sonuçlar, vücutta kendi yollarını hissedebilen cerrahi robotları ve kullanıcılarına dokunma hissi veren robotik protezleri içermektedir. Diğer uygulamalar, fizik tedavide yeni veri tiplerine kapı açmamıza yardımcı olabilir; hastanın bir egzersiz ya da aktiviteyi yapar

Insanları tanımlamamızı sağlayan bir diğer parmak izi: Anılar

Resim
  Anılar, Beynin Nasıl Düzenlendiğini Gösteren 'Parmak İzleri' Yaratıyor   Yeni çalışmalar gösteriyor ki insan beyninin organizasyonunun ve kapsamlı mimarisinin evrensel olmasına rağmen, ortak senaryoları yeniden hayal etmelerindeki farklılıklar beyin aktivitesinde gözlemlenip ölçülebiliyor. Bu özgün nörolojik imzaların nihayetinde Alzheimer gibi hastalıkların anlaşılmasında, çalışılmasında ve belki de iyileştirilmesinde kullanılma ihtimali bulunuyor.   “İnsanlar benzer hadiseleri farklı şekillerde düşünürler, çünkü geçmiş deneyimleri   farklıdır.” diyor Dr. Feng (Vankee) Lin. “Araştırmamız, insan beynindeki günlük yaşamla ilgili kompleks bilgileri deşifre edebileceğimizi ve her bireyin anımsadığı deneyimlere özgü nörolojik “parmak izlerini” belirleyebileceğimizi gösteriyor.” Lin, University of Rochester Del Monte Institute’da Sinirbilim alanında doçentlik yapmaktadır ve Nature Communications dergisinde yayımlanan bu araştırmanın ortak yazarıdır.   Bu araştırmada, araştırmacıla

Yeni NO ve NO2 sensörleri

Resim
  Vücut içi gaz değerlerini ölçen biyolojik şekilde yıkılan ve implante edilebilir sensörler   Penn eyaletindeki araştırmacılar tıpta önemli yere sahip vücut içi  NO  ve  NO 2   gaz değerlerini ölçebilen yeni implante edilen sensörler geliştirmişler. Silikon ve magnezyumdan oluşan bu sensör esnek ve tamamıyla biyolojik şekilde yıkılabiliyor, yani implante edildikten sonra çıkarılmasına gerek duyulmuyor.   NO  ve  NO 2    gazlarının vücut içi değerlerini hesaplamak klinik tedavi uzmanları için çok önemli.NO değerleri vazodilasyon ve kalp-damar hastalıkları için,  NO 2   -se Kronik Obstrüktif Akciğer hastalıklarının (COPD) gelişmesinde önemli bir rola sahip. Bu gazlar aynı zamanda ilişkili olup, reaktif NO oksijenle karşılaştığında  NO 2   ye dönüşebiliyor.   Şu anki teknolojiler böyle gazların değerlerini belirlemek için ideal değil- bunlar vücut yüzeyinde kullanılan, kesin ve ya fizyolojik açıdan ilişkili bilgi sunmayan Bulky sensörlerini de kapsıyor. İmplante edilebilir sensör kullanm

Telepati gerçek!!!

Resim
  TELEPATİNİN BİR GÜN GERÇEK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? Telepati, başka birinin beynine düşünceleri aktarabilme artık gerçek. Yayınlanmış akademik makalelerdeki kadar gerçek. İnsanlar telepatik olarak birbirleriyle iletişim kurabilmeyi başardı, maymunlar bağlı bir zihinle problemler çözebildi ve insanlar bir farenin telepatik kontrolünü ele geçirdi. Peki, bunu tam olarak nasıl yaptık? Beyin mesajları sinirler aracılığıyla elektrik sinyalleri olarak iletir. Ama herkesin kafasını dev bir sinir ağıyla birbirine bağlayamayız, yapılabilse bile pratik olmazdı. Ama beyin hücrelerindeki elektriksel aktiviteyi elektronik cihazlarla okuyabiliriz. O zaman bu sinyali internette yaptığımız gibi iletiriz ve diğer uçtaki beyine geri göndeririz. Peki, beyin aktivitesini nasıl okuyacağız? İlk seçim olarak, beyne elektrotlar yerleştirerek bunu yapabiliriz ve sonuç olarak beyin hücreleri aktifleştiğinde elektrotlar elektrik akımındaki değişimi algılarlar. Ama bütün beyin yüzeyinin bir dizi elektrot